Fener balığı, günümüzde nesli tehlike altında olmayan balık türlerinden biridir. Genellikle ılık ve sıcak denizlerde yaşayan bu balıklar, ülkemizde de sıkça karşılaşılmaktadır. Özellikle Akdeniz'de bu balık türünden oldukça fazla olduğu için fener balığı sık sık balıkçıların ağlarına takılmaktadır.

Fener balığının oldukça çirkin bir görüntüsü vardır. Özellikle yassı bir şeklinin olması ve gözlerinin belirgin olması, ilk bakışta birçok kişinin ürkmesine neden olmaktadır. Ancak, her ne kadar çirkin bir görünüme sahip olsa bile son derece lezzetli bir eti vardır. Bu nedenle ülkemiz dahil olmak üzere birçok dünya ülkesinde bu balık tüketilmektedir. Fener balığı, sofralarda sıkça görülür ve balık satılan yerlerde bu balığa rastlamak mümkündür.

Fener balığını avlayabilmek için özel olarak üretilmiş olan oltalara sahip olmak gerekmektedir. Bu balık türü, normal oltalara gelmediği gibi gelse bile normal oltalar dayanmamaktadır. Ancak, bu balığı tutmak isteyenler tekne ağlarıyla rahat bir şekilde oltaya gerek olmadan avlayabilirler. Fener balığı avlandıktan sonra bir süre canlı kalacağı için koca ağzıyla kolunuzu ya da bacağınızı ısırabilir. Bu balık, bu gibi uzuvları koparacak kadar güçlü olmasa bile oldukça sivri ve kısa dişleriyle yaralanmanıza neden olabilir.

Fener balığının birçok farklı türü bulunmaktadır. Her ne kadar farklı türleri bulunsa bile bu balığın hemen hemen her türü gönül rahatlığıyla tüketilebilir. Yani herhangi bir zehir etkisi meydana gelmemektedir. Fener balığı, ülkemizin haricinde tropikal denizlerde de yaşamaktadır. Bu bölgelerdeki denizlerin en dip kısımlarında fener balığına rastlayabilirsiniz. Bu balıklar su yüzeyine hiçbir zaman çıkmazlar ve en fazla denizin ortalarına kadar yükselirler. Yapılan bazı su altı araştırmalarına göre fener balıklarının denizin altında 1000 ile 4000 metre kadar derin bölgelerde yaşadıkları anlaşılmıştır. Bu nedenle fener balıklarının avlanması son derece zorlaşmıştır. Avlanması zor olduğu için de balıkçılardan bu balığı yemek için aldığınızda maddi olarak biraz fazla gelebilir.

Fener balıkları, denizin en dibinde çamur olan bölgelere kendilerini gömerek saklanırlar ve avlarını aniden ortaya çıkarak avlamaktadır. Bu nedenle avlanmasının son derece kolay olduğunu söyleyebiliriz. Denizin dip kısımlarında bulunan canlıların çok daha büyük olması nedeniyle bu balığın ağız kısmı oldukça esnek ve büyüktür. Bu nedenle ağızlarını çok büyük bir şekilde açabilirler.

Fener balığının vücudunun dış kısmı diğer balıklar gibi pullu bir yapıda değildir. Düz ve kaygan bir yapısı vardır. Bu nedenle elde tutulması son derece zordur, özellikle bu balık canlıyken elinizden çok kolay bir şekilde kaçabilir. Fener balığının dişleri kıvrık ve çengel yapısındadır. Bu nedenle yakalamış olduğu avların kaçmasını önlemektedir. Son olarak, fener balığının kafası, vücudunun üçte birini kaplamaktadır.

Fener balıkları, birçok farklı çeşitte bulunabilmektedir. Bu balıklar yavru dönemlerinden sonra en küçükleri 20 cm kadardır. Bugüne kadar görülmüş olan en büyük fener balığı ise 200 cm'dir. Ülkemizde ise genellikle 60 cm boylarında görülmektedir. Fakat nadiren de olsa ara ara ağlara büyük boyutlu olanları da takılabilmektedir. Ağırlık olarak bakıldığında bu balıklar yaklaşık 6 kilogram kadar büyüktür. Bu balıkların erkek olanları dişilere göre biraz daha küçüktür. Bu özellik her ne kadar alışagelmiş olsa bile normal karşılanmalıdır. Bu balıklar tek yumurtlamada bile bir milyona yakın yumurta bırakır. Bu yumurtaların birçoğu gerek av olarak gerek bakımsızlıktan ölürler ve birçoğu gelişerek büyür. Her ne kadar görüntü olarak çirkin olsa bile balıkçılar tarafından derisi yüzülerek satılmak üzere tezgâhlara konulmaktadır.