Pirana balığı, birçok filme konu olmuş ve genellikle saldırganlıklarıyla tanınan bir balık türüdür. Ancak, bu balık türü sanıldığının aksine her zaman saldırgan değildir. Yapılan araştırmalar, 100'ün üzerinde pirana türünden sadece 4-5 türün saldırgan nitelikte olduğunu ortaya koymuştur. Çoğunlukla Güney Amerika'da akarsu ve havzalarda yaşayan pirana balıkları, özellikle yırtıcılıkları ile dikkat çeker.

Bu balık türü içinde saldırgan olmayan, renkli akvaryum balık türleri de bulunmaktadır. Piranalar, Amazon havzasında ve Orinoko gibi nehir çevrelerinde yaşamaktadır. Piranalar üzerindeki araştırmalarda en belirgin özellikleri sivri ve iri dişleridir. Güçlü alt çene kasları sayesinde bir avını yakaladıklarında, testere gibi dişleriyle avlarının etini koparabilirler. Bu nedenle sürüler halinde hareket eden piranalar, avlarını kolaylıkla parçalara ayırabilirler.

Piranaların etçil türleri son derece tehlikelidir. Yapılan araştırmalarda bir pirana sürüsünün suya düşen bir sığır veya antilopu dakikalar içinde parçaladıkları gözlemlenmiştir. Ancak, piranaların otçul türleri su üzerinde bulunan meyve, mil, tohum ve bitkisel tarzda maddelerle beslenebilirler. Piranalar sürü halinde yaşamayı severler ve ailelerine çok bağlıdırlar. Ancak kan kokusuna dayanamazlar. Örneğin, bir pirana yaralanmışsa, diğer piranalar kan kokusunu alırsa içgüdüsel olarak yaralı yoldaşını yerler. Bu davranışlarıyla köpek balıklarını andırmaktadırlar. Yapılan araştırmalar, pirana sürülerinin kendilerinden büyük canlılara çok açken veya yavrulama döneminde saldırdıklarını göstermiştir. Dünyada bulunan en büyük pirana ise Brezilya'nın doğu kesiminde bulunan ve 60 cm uzunluğunda olan kara piranadır.

Piranalar, dışarıdan bakıldığında çok renkli türleri bulunan, iki veya tek renkli türlerdir. Sırtlarında bulunan yüzgeç sayesinde dik durabilir ve suyun üzerinde hareket etmeleri kolaylaşır. Bu yüzgeç, bir omurga görevi görür. Piranalarda yağ yüzgeçleri bulunur. Bilim insanları, bu yağ yüzgeçlerinin neden bulunduğunu tam olarak anlamamışlardır ancak yapısal olarak tüm karasin grubu balıklarda bulunur. Piranalarda bulunan kuyruk yüzgecinin görevi, balığın su içinde hızlı hareket etmesini sağlamaktır. Bu yüzgeçler sayesinde sağa ve sola hareket ederek hızlı manevralar yapabilirler. Piranalarda bulunan karın ve göğüs yüzgeci, balıklarda kol ve bacak yerine geçer. Bu yüzgeçler sayesinde ani manevralar yapabilirler. İleri geri yapılan hareketlerde balık ani fren yaparak yavaşlama imkanı bulur. Bu yüzgeçler sayesinde kumu karıştırma özelliğine sahiptirler. Yumurtalarına bol oksijen göndermek amacıyla bu yüzgeçlerini kullanırlar.

Pirana balıkları, beslenme açısından türler arasında farklılık gösterirler. Yapılan araştırmalar, ot ve etle beslenen ayrı türlerinin bulunduğunu ortaya koymuştur. Bitki ve meyve kalıntıları ile beslenen pirana türleri oldukça zararsız ve ürkektirler. Ancak, et ile beslenen türler, leş veya canlı kendinden büyük balık türleri veya diğer canlılara saldırarak hayatta kalır. Pirana türleri genellikle sürülerinin büyüklüğü ölçüsünde olan canlılara saldırırlar. Yani pirana sürüsü ne kadar kalabalık ise o kadar büyük canlılara saldırabilirler.

Avlanma sırasında, bir pirana sürüsüne ait olan bir balık, yakında bir besin gördüğünde önce ona yaklaşır, ardından nesneyi yanıltmak amacıyla ondan uzaklaşır. Temel amaç, korktuğunu hissettirip avının kendisinden uzaklaşmasını engellemektir. Daha sonra bir daha yaklaşarak avından küçük bir ısırık alır ve ondan uzaklaşır. Artık avı için işler oldukça zordur çünkü birkaç saniye içinde diğer piranalar bu ısırık nedeniyle kan kokusunu alarak saldırıya geçerler. Eğer pirana sürüsü kalabalık ise birkaç saniye sonunda saldırdıkları canlının sadece kemikleri kalacaktır. Ancak, pirana sürüsü 5-6 balık grupları halinde yaşıyorsa küçük canlılara saldırmak zorundadır. Kimi pirana grupları büyük canlılara saldırmaya yeltense de alınan ilk ısırıktan sonra canlıya başka zarar veremezler. Bunun temel nedeni, canlının büyük olması ve saldırıyı püskürtme durumudur. Bu nedenle cüssece küçük canlılara pirana türlerinin saldırdığı gözlemlenmiştir.